MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Mersin 4. İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı açıldı 14.10.2014 tarihinde yayınlandı

Mersin Valiliği himayesinde, Çalışma ve İş Kurumu koordinesinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, Çağ Üniversitesi, Toros Üniversitesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ve Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü ortaklığında düzenlenen “Mersin 4. İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı”, bu yıl ‘Bu Fuarda İş Var’ ve ‘Mersin’in İşi De Var Gücü De’ sloganlarıyla başladı.


Ülkemizin en önemli sorunlarından olan işsizlik ve niteliksiz işgücü probleminin çözümüne yönelik yapılan çalışmalar kapsamında düzenlenen fuara Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen, İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Cafer Uzunkaya, İstanbul Ticaret Odası eski Başkanı Murat Yalçıntaş, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, Mersin İŞKUR Müdürü Mustafa Kutlu ile çok sayıda davetli katıldı.

Mersin İŞKUR Müdürü Mustafa Kutlu’nun açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Cafer Uzunkaya, “İŞKUR, istihdam piyasası için aktif sorumluluk üstlenen, Türkiye’nin 2023 yüzde 5’lik işsizlik oranına ulaşma hedefi için en ciddi anlamda mücadeleyi yürüten en müstesna kurumlarından birisidir. Avrupa Birliği’nde işsizlik oranının 10,1, Euro Bölgesi’nde 11,5, Yunanistan’da yüzde 27, İspanya’da yüzde 25 iken, Türkiye’deki işsizlik oranının yüzde 9,1 olması elbette sevindiricidir ama 2023’teki hedefimiz olan yüzde 5’lik orana ulaşmamız için kamunun tüm kurum kuruluşlarına, İŞKUR’a, sivil toplum örgütlerimize ve işverenlerimize büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir” dedi.

İstihdamın Mersin’deki en önemli sorunlardan biri olduğunun altını çizen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, “Bunu belediyemize iş için yapılan başvurulardan çok daha iyi anlıyoruz. Bugün itibariyle göreve geldiğimiz 6,5 aylık süre içerisinde 45 binin üzerinde iş başvurusu olması gerçekten Mersin adına hazin bir durumdur. Bu rakam, Mersin’deki işsizliğin hangi boyutlara ulaştığının somut bir göstergesidir. Mersin'in Türkiye'nin düşünen beyni ve üreten eli olması için tüm kurumlarımız ile çalışmaya devam edeceğiz. Mersin istihdam için gerekli her şeye sahiptir. Elimizdeki imkanları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Huzur ortamını korumamız gerekli. Ortak bir Mersinlilik kültür bilinci oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.

İstihdamın, bütün dünyada tüm ülkelerin yönetimlerinin özellikle ve öncelikle ilgilendiği en önemli konulardan biri olduğunu belirten Mersin Valisi Özdemir Çakacak, “İstihdam, ekonomik gelişmenin, kalkınmanın en önemli göstergelerinden birisidir. Eğer istihdam yükselen bir trend izliyorsa ekonomi de iyi gidiyor demektir. İşsizlik, gelişmiş, gelişmekte olan bazı ülkelerde farklılık gösterse dahi her ülkenin önemli bir problemidir. Çünkü işsizlik yetişmiş, kalifiye insan gücünün atıl kalmasıdır, üretim gücünden ülkelerin yoksun kalmasıdır. Hem bireysel hem toplumsal sıkıntılar, ekonomik sıkıntılar işsizliğin beraberinde gelmektedir. Dolayısıyla bunun için tüm ülkelerin en önemli konularından biri işsizliktir. 2008’de bütün dünyayı kasıp kavuran küresel krizden en az etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor ve o yıllarda Çin’den sonra en büyük büyümeyi yakalamıştır. Öyle bir dinamik özel sektörü var ülkemizin. Türkiye’nin belki 1,5 katından daha fazla işsizlik oranları olan ülkeler var ve Türkiye Cumhuriyeti, yüzde 9,1’lik işsizlikle sıkıntılar olsa dahi ekonomik açıdan dünyanın yükselen yıldızı diyebiliriz. Bunda tabi ki, devletimizin, hükümetimizin düzenleyici, denetleyici düzenlemelerinin yanında özel sektörümüzün başarısını hiçbir zaman inkar etmemiz mümkün değildir” ifadesinde bulundu.

Toplantıya konuşmacı olarak davet edilen İstanbul Ticaret Odası eski Başkanı Murat Yalçıntaş ise şunları kaydetti; “İnsan kaynakları dediğiniz zaman, insanı özünden soyutlayıp üretim için değerlendirilmesi gereken bir faktöre indirgersiniz. Bunun yerine benim çok beğendiğim ve bazı kurumlarda da kullanılan bir kavram vardır: insan kıymetleri. Bu, insanı kıymet olarak gören bir yaklaşımın ürünüdür. Siz insanı kıymet olarak görürseniz, onu üretimin bir parçası değil, üretime ruhunu veren bir belirleyici olarak konumlarsınız. Bu da yaptığınız işe ruhunuzu vermeniz demektir. İşsizlik tüm toplumların karşı karşıya olduğu en önemli sorunların başında geliyor. İşsizliği diğer sorunlar arasında öne çıkartan ise kuşkusuz işsizliğin birçok ciddi başka sıkıntıya da yol açmasıdır. Dolayısıyla işsizlikten bahsettiğimizde aynı zamanda tetiklediği ve domino etkisiyle artırdığı bir sorunlar kümesinden bahsediyoruz. Evvela şu tespiti yapalım: İşsizlik sanayileşme ile birlikte yani son iki yüzyıldır toplumların gündemine girdi. Türkiye de bu sorundan payına düşeni alıyor. İşsizlik sorununu kendisi ve sonuçlarını enine boyuna hissediyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda da işsizlik önemli bir sorundu ve özellikle de asayiş sorununu tetikliyordu. Bugün ise Türkiye genç nüfusa sahip olmanın daha da artırdığı bir işsizlik sorunuyla karşı karşıyadır. Bildiğiniz gibi nüfusumuzun yarısı 30 yaşın altındadır. Bu da işsizliğin olumsuz sonuçlarını ve etkilerini fazlasıyla yaşamamıza yol açıyor. Kuşkusuz nüfusumuzun yarısının genç olması ve istihdam alanlarımızın yetersiz kalması bu sorunun çözümünü daha çok zora sokuyor.

Yalçıntaş, “Önce şunun altını çizelim: Küreselleşmenin, rekabetin çılgınca gerçekleştiği bir dönemde kişi olarak biz önem kazanıyoruz. Bu denli zor şartlar altında hem kendimiz hem ülkemiz hem de dünya için neler yapabileceğiz? Nasıl farklı olup ön plana çıkacağız? Yani girişimcilik ruhumuzu nasıl hayata geçireceğiz? Girişimcilik sözcüğü ticaret ve ekonominin gelişimi ve yaygınlaşması için vazgeçilmez iki unsuru içerir: risk ve yenilik. Ancak, risk alarak yenilikler ortaya koyabilen, geliştirebilen kişi girişimcidir. Dolayısıyla, bizim hem kişisel hem de toplumsal gelişimimizin en temel dayanağını girişimcilik oluşturur. Çünkü girişimci, özü gereği sürekli dinamik bir zihne sahiptir. Yeni fikir üretir, yenilikler üretir, gelişimi sağlar. Bütün bunlar bize bir şeyi hatırlatıyor: Farklılığımız, yeteneklerimizin yanı sıra korkularımızdan, yani olumsuz olarak gördüğümüz niteliklerimizden de oluşur. Bunun en ilginç ve vurucu örneği Edison’dur. Ona ampulü icat ettiren şey, karanlık korkusudur. Bu şunu gösteriyor: İnsan korkularını bile bir başarıya dönüştürebiliyor, yeter ki bunu istesin. ben iş hayatında da sosyal hayatımızda da başarılı olmanın, kendimize ve ülkemize hizmet etmenin bir reçetesi olduğuna inanıyorum. Bu reçeteyi uygulayan arkadaşlarımla bundan 10 yıl sonra çok farklı yerlerde karşılaşacağımızdan eminim: 1. Zorlukları yenmek 2. Hayal kurmak 3. Bilgi, güçtür 4. Meslek sahibi olun 5. Yaşadığınız şehri ve ülkeyi keşfedin 6. Hem okula gidin hem sosyal faaliyette bulunun 7. Zorlukları parçalayarak yenin 8. Bir ülkünüz olsun 9. Yaptığınız işi severek yapın” dedi.


Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER