MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

İnsansı robotlar, yapay zeka hangi noktada? 20.03.2018 tarihinde yayınlandı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen Türkiye – Avrupa Birliği Dijital Gelecek Forumu’nun ikinci panelinin konuşmacıları arasında Yönetici Koçu Umut Kısa, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sanem Sarıel ile Turkcell Kurumsal Pazarlama Direktörü Ömer Barbaros Yiş yer aldı. 


İnsansı robotlar, yapay zeka hangi noktada?

Dijital yetkinlikler, robotik ve yapay zeka konularının konuşulduğu oturumda dijital dönüşüm sonrasında oluşan yeni pazarlama teknikleri anlatıldı. Oturumun ilk konuşmacısı Yönetici Koçu Umut Kısa, ‘Dijital yetkinlikler’ konulu konuşmasında “Yetkinlik bana niye lazım? Hangi hedefe doğru gitmeye çalışıyorum? Çocuğum dijital olarak çok yetkin oldu ama ne yapmasını istiyorum? Niye bu dijital yetkinlik öğrenilmeli? Ne işimize yarayacak?” sorularına yanıt verdi. “Dijital yetkinlik neyi istiyorsanız, neyi hedefliyorsanız ona ulaşmak için bir araç. Terfi etmeniz için, çok para kazanmanız ya da çok fazla müşteriye ulaşabilmeniz için dijital yetkinliğe ihtiyacınız var” diyen Kısa, yetkinlik kavramını ise, “Tekrar edilebilir şekilde bir aracı kullanma becerisi” diye açıkladı. Dijital anlamda nelerin yetkinlik sayılabileceğine de değinen Kısa, ilk olarak performansa değindi. “Performansı, olayları küçük parçalara ayırıp asıl parçayı yapmadan önce çevresindeki küçük parçaları yapabilmek” olarak tanımlayan Kısa, ardından bir diğer dijital yetkinlik kavramı olarak uygunluğu gösterdi. “Uygunluk, yaptıklarınızın sonuçlara yansıyabilmesidir” diyen Kısa, bu uygunluğun tecrübe ile doğru orantılı olduğunu, tecrübe arttıkça yapılan işin de o kadar uygun hale geldiğini söyledi. Çok işlevlilik gerektiğini, bir konuda uzman olurken her konuda bilgi sahibi olunması gerektiğini kaydeden Kısa, dağıtılmış bilincin yani bilgi paylaşımının da önemli dijital yetkinlikler arasında yer aldığını vurguladı. Bu noktada yargılamanın çok önemli bir meziyet olduğunu ifade eden Kısa, “Çocuklarımızı dijital etkinlik konusunda eğitmeliyiz. Çok sayıda habere ulaşıyoruz. Gelen haberleri değerlendirip yargılayarak doğru bilgiyi alabilmeleri önemli” dedi. Farklı medya kanalları arasından geçerek her medya kanalından maksimum verimi alabilme becerisi olarak adlandırdığı Transmedia Navigasyon’un önemine de değinen Kısa, her dönem olduğu gibi network’ün bu dönemde de önemli olduğunu ifade etti. 

Sarıel: “Zeki sistemler üzerinde çalışıyoruz”
İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sanem Sarıel ise ‘Robotik ve yapay zeka’ konulu konuşmasında İTÜ’de yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dış dünyada oldukça zeki sistemler bulunduğuna dikkat çekerek, “Biz de bu sistemler gibi düşünen zekalar oluşturmaya çalışıyoruz” diyen Sarıel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zeki sistemden sorun çözebilmesini bekliyoruz. Ya da mantıksal çıkarım yapabilmesi, olaylar arası bağlantı kurabilmesi, teoremler geliştirip bunu ispatlayabilmesi gerekiyor. Sorulara yanıt verebilmek de zeki bir sistemden beklenen davranış özelliği. Plan yapabilmesi gerekiyor. Daha önemlisi öğrenebilmesi, deneyim kazanabilmesi gerekiyor. Peki, yapay zekadan ne bekleniyor? Bu sistemdeki zeki davranışların bir ya da bir kaçını gözlemleyebilmesi bekleniyor.”
Robotların da tıpkı insanlar gibi gerçek dünyada yer aldığını ve programlanabildiğini belirten Sarıel, çalışmalarını şöyle anlattı:
“İnsanlar nasıl duyu organları ile çevreyi algılıyorsa, robotlar da ortamı sensörlerini kullanarak görebiliyor. Gözlemlerini kullanarak karar verebiliyor ve aksiyon değiştirebiliyor. Robotun bir nesneyi görüp kavrayabilmesi en zor programlanan eylemlerden biri. Biz de çalışmalarımızda robotlarımızın ortamı gözlemleyip hataları tespit edip bir görev oluştursun istedik. Robotun ortama zarar vermemesini istiyoruz. Bu nedenle yapamayacağı görevleri üstlenmesin istiyoruz. Bilgiyi sürekli biz vermeyelim, robot kendi kendisine de bir şeyler öğrensin istiyoruz. Bunun üzerine de çalıştık.”
1992 yılından bu yana Robot Dünya Şampiyonası düzenlendiğini de hatırlatan Sarıel, bu organizasyonda da görev aldıklarını belirterek, temel hedefin 2050 yılında o yılın FİFA Şampiyonu’nu yenebilecek insansı robotlar geliştirmek, insanlarla robotların maç yapması sonrasında robotların insanları yeneceği bir pozisyona getirmek olduğunu söyledi. Sarıel, mevcut durumda robotların futbolu otonom oynadığını, yani kendi kararlarını kendilerinin verdiğini belirterek, bu nedenle yavaş hareket ettiklerini, ancak 2050’ye kadar bu hareketlerin hızlandırılmak istendiğini anlattı. 

Yiş: “Dijital dönüşüm, dijital hafiflik getirdi”
Turkcell Kurumsal Pazarlama Direktörü Ömer Barbaros Yiş ise panelin son bölümünde ‘Dijital dünyada pazarlama’ konulu sunum gerçekleştirdi. 1987 yılından bu yana dünyada çok önemli ve hızlı bir dijital dönüşüm yaşandığını anlatan Yiş, bu dönüşümün günümüzde en fazla dijital hafiflikle hissedildiğini söyledi. İhtiyaç duyulan tüm işlemlerin 141 gramlık cep telefonları ile gerçekleştirilebildiğini kaydeden Yiş, günümüzde artık 3 D yazıcıların hayatımıza girdiğini, kişiye özel üretimlerin başladığını, tıbbi malzemeler, protezler yapıldığını söyledi. “Bir fikrimiz geliyor ve bunu kodluyoruz. Birden bir şirket binası ya da çalışanımız olmadan milyarlarca değere ulaşabiliyoruz” diyen Yiş, dijital dönüşümü ve bu dönüşümün getirdiği pazarlama tekniklerini şöyle anlattı:
“Yeni yakıtımız artı DATA. Dijital dünyada her yerde bir veri bırakıyoruz. Hayatın her alanında parmak izimizi bırakmaya başladık. Her şey değişiyor, dünya değişiyor, alışkanlıklar, trendler her şey değişiyor ve pazarlamacıların işi de gün geçtikçe zorlaşıyor. Artık dijitalin yaşı da kalmadı. Her şey çok hızlı. Bilgiye ulaşmak çok kolay. Bir şeyin alternatifi çok fazla. Müşteri sabırsız ve bilinçli. Alternatif var hemen müşteriyi kaçırabilirsiniz. Üretim çok, seçenek çok fazla. Hata yapma şansınız yok. Hata yaparsanız anında kaybedersiniz. Bununla birlikte günümüzde marka yaratmak çok daha kolay. Yeni dünyada müşteri kazanmak da kaybetmek de çok kolay. Bu nedenle biz pazarlamacıların işi yeni dijital dünyada daha zor. Müşteriyi tutabilmek için daha çok düşünmeliyiz. Deneyim çok önemli ve hızlı olmalıyız. Doğru zamanda iletişim yapmak zorundayız. Sürekli etkileşim ve ulaşılabilirlik 7/24 hizmet önemli.  İhtiyacın önden tespiti ve aksiyonu önemli. Empati de çok önemli. Her şey çok değişse de insanda empati kurabilme özelliği kalacak. Robotların empati kurması sağlanırsa korkabilirim. Bizim gibi kriz yönetebileceklerini düşünmüyorum. İşimiz tehlikede mi? Yaptığımız işte derinleşebilirsek, kendimizi geliştirirsek işimizin kaybolacağını düşünmüyorum. Ama bir araştırma yapılmış Amerika’da en yüksek riskli iş grubu çağrı merkezi çalışanı görülmüş. En düşük risk ise yaşam koçlarında çıkmış.”
 



Sayfa gönderiliyor. Lütfen bekleyiniz

ARKADAŞINA GÖNDER