MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI
Türkçe English
MTSO 13. Yıl
ÇAĞRI MERKEZİ 0850 304 33 33
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin
Mersin Cennet Cehennem

Başkan Makaleler


13.11.2017 Kalkınma Bakanımız umut verdi… Geçtiğimiz hafta Mersin milletvekilimiz ve Kalkınma Bakanımız Sayın Lütfi Elvan’la,  Bakanlık yetkilileri ile daha önceden planladığımız bazı projeleri yeniden istişare ettik. Değişen şartlara göre bazı planları revize ettik. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Mersin iş camiası olarak ağlayan, şikayet eden ve suçlu arayan bir camia olmadık. Ya da, bazı projelerimiz kısa veya uzun bir süre beklemeye alındı diye, yarım kaldı diye bunlardan vazgeçen veya pes eden de olmadık. Bu anlamda Mersin için, Mersin ekonomisinin, refahının ve sosyal yaşam kalitesinin yükselmesi için gereken projelerden ne pahasına olursa olsun vazgeçmemiz mümkün değildir. Onun için, “yıllardır uğraşılıyor ama bir sonuç çıkmıyor” gibi eleştiri ve yorumları bir pes etme olarak görüyoruz. Eğer Lojistik Merkez, Tarım-Gıda Teknoparkı, yeni teknoloji temelli Endüstri Bölgeleri, yeni OSB alanları, Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi veya Serbest Bölge Genişleme alanı gibi projeler kentin geleceği ise, istihdamın, ihracatın ve katma değerin yaratıcısı ise, bunlardan ne pahasına olursa olsun vazgeçmek mümkün değildir. Geçen süre büyük bir kayıptır ama zararın neresinden dönülse kardır. Bu anlamda Sayın Bakanımız konunun farkındadır, Sayın Mersin Valimizle üçlü bir uyum içinde; iş camiamız, Valiliğimiz ve Kalkınma Bakanlığımız yeni bir atılımın içindedir. Bu da bize yeni umutlar vermiştir. Geçtiğimiz hafta Sayın Bakanımız bizi bakanlıkta ağırladı ve tüm ekibi ile yukarıda bahsedilen omurga projeler başta olmak üzere birçok konu konuşuldu. Sadece Bakanımız değil, ekibi de konulara vakıf ve hissettiğimiz başka bir kararlılık var.
29.05.2017 Sanayi 15’ten, sanayi 25’e nasıl geldik? Sanayi, yani ülkenin endüstriyel üretme gücü, imalat gücü dokunduğu yeri değiştiriyor ve geliştiriyor. Dünyada da böyle, ülke içinde de böyle. Bugün Türkiye’nin sanayisi gelişmiş kentlerine baktığımızda, bu hamlelere başlamadan önceki durumları ile dağlar kadar farkları olduğunu görürüz. Refah anlamında fark var, sosyal gelişmişlik anlamında fark var. Çünkü sanayi dokunduğu yeri değiştiriyor ve geliştiriyor. Gaziantep, Kayseri, Konya; Anadolu kaplanları dediğimiz bu iller sanayi hamlelerinden önce sıradan kentlerdi. Bugün marka sıfatıyla anılıyorlar. İzmir ve Ege incir ve üzüm sattığı günlerde neydi, bugün sanayi temelli büyüme ile ne durumda? 40 yıl önce Bursa sembolik bir Osmanlı başkenti olmasının ötesinde, tarihi bir değerin dışında ne idi, bugün Bursa’nın gücü nedir ve neden dolayıdır? İstanbul hinterlantındaki Trakya ve İzmit Körfezi’nin sanayi gücü olmasa bugünkü İstanbul olur muydu? Aynı şey Mersin ve Adana için de geçerlidir. Mersin’i ve Adana’yı büyüten şey nedir? Evet, sanayi dokunduğu yeri gerçekten değiştiriyor ve geliştiriyor. Refah oluşuyor, istihdam oluşuyor, yan sanayi ile KOBİ’ler gelişiyor, ticaret artıyor ve sosyal yaşam kalitesi artıyor. Eğer 80 milyona yaklaşan genç bir nüfusunuz varsa üretim, yani sanayi temelli bir büyüme kaçınılmazdır. Üretmeyen bir Türkiye’nin sağlıklı bir ekonomik geleceği olamaz.